Ayhan ÜSTÜN

PAYLAŞ
Facebook
Twitter
LinkedIn

Eğitim Zayiatı

Büyüyünce ne olacaksın? Sorusuna hepimizin bilerek yada bilmeyerek verdiğimiz cevaplarımız vardı. Kimimiz doktor, kimimiz mühendis, kimimiz öğretmen olmak istiyorduk. Sahi, çocukken olmak istediğiniz mesleği bugün icra ediyor musunuz? Yoksa hiç aklınızdan bile geçmeyen asla yapmam dediğiniz bir işte mi çalışıyorsunuz?

Son iki ay içerisinde, iki farklı üniversitemizin düzenlemiş olduğu benzer seminerlere katılma şansım oldu. Mart ayında Abdullah Gül Üniversitesi tarafından “AGÜ Talks Etkinlikleri” yapıldı ve etkinliğe konuşmacı olarak Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın katıldı. Türkiye’nin önemli holdinglerinden birisinin en tepesindeki isim olan ve oldukça vizyoner bir iş adamı olan Hamdi Akın, bu söyleşide gençlere kendi iş tecrübelerini aktardı ve onlara iş hayatına dair önerilerde bulundu.

Mayıs ayının hemen başında ise Erciyes Üniversitesi İ.İ.B.F Fakültesi tarafından “Kariyer Günleri” etkinliği düzenlendi. Bu etkinliğe ise konuşmacı olarak; Kilim Mobilya CEO’su Mesut Yiğit, KCETAŞ Genel Müdürü Hidayet Atasoy, Brisa Genel Müdürü Cevdet Atalay gibi önemli ve etkin yöneticiler katılarak, öğrencilere iş hayatına dair bilgi ve tavsiye verdiler ve onlarla sohbet ettiler.

Bu iki etkinliğe bizzat katıldığım için dikkatimi çeken önemli hususlar oldu. Gençlerimizin önemli bir kısmı okudukları bölümü isteyerek seçmiyor ne yazık ki. Çoğu başka bir bölümü hayal ederken YKS puanı yetmediği için şimdiki bölümünü okumak zorunda kalıyor. Hiç bilmediğiniz bir dili konuşmak ne kadar zorsa hiçbir fikrinizin ve isteğinizin olmadığı bir bölümde okumak da aynı oranda zor. Ezberci bir eğitim sistemine sahibiz ve bu sistem ne yazıktır ki üniversitelerimizde de devam ediyor. Teorik bilgisi bol, pratik bilgisi sıfır mezunlar yetiştiriyoruz ve bu mezunlara verdiğimiz diplomalar KPSS sınavında iyi puanlarla taçlandırılmadığı sürece hiçbir işe yaramıyor. Bazı bölümlerin mezunları çalışacak bir işyeri bile bulamıyorlar ülkemizde. Fizik ve Kimya bölümü mezunlarını örnek verebiliriz bu duruma dair. Özel sektörü tercih eden üniversite mezunlarının karşısına da iki önemli problem çıkıyor. Birisi tecrübe. Tecrübesiz eleman tercih etmiyor birçok iş yeri. Diğeri ise ücret politikası. Onca yıl çalışıp çabalayıp okuyan gençler işe asgari ücretle başladıkları gün iş hayatının ilk acı sillesini yiyiveriyorlar.

İyi donanımlı, soran, sorgulayan, araştıran, olanla yetinmeyen, birey bilinci oluşmuş, etik değerlere sahip, inisiyatif alabilen ve sorumluluktan kaçmayan bir gençlik yetiştiremediğimiz sürece genç nüfusumuz var diye övünüp durmalarımız nafile. Bugün hemen hemen her ilimizde üniversitelerimiz hatta birçok şehirde birden fazla üniversitelerimiz mevcut. Ve her yıl bu üniversiteler binlerce mezun veriyorlar. Mesele binlerce mezun vermek değil. Kaliteli mezunlar yetiştiremediğimiz sürece işsizler ordusunu büyütmekten başka bir şey yapmış olmuyoruz. Geleceğimizin zayi olmaması için eğitim zayiatına son vermeliyiz.

PAYLAŞ
Facebook
Twitter
LinkedIn
Yazarın Diğer Yazıları