GÜNCEL:
Rabia Çamdal

Rabia Çamdal

İK VE Muhasebe Nerede Kesişir?

Merhaba sevgili okurlar, bu ayki yazımda uzunca zamandır meslek camiasında fark edilmesini beklediğim bir konu ile birlikte olmak istedim.

İşletmelerin yardımcı hizmet birimlerinden olan İnsan Kaynakları Departmanları ile Muhasebe departmanları aslında daima paslaşarak çalışırlar. Her ne kadar muhasebe kavramı somut bir sistemi ifade ediyor olsa da özellikle ücret ve bordrolama gibi temek konuların kaynağını İnsan Kaynaklarından alırlar. Bununla beraber bir o kadar da iletişim gücü bekler muhasebe personellerinden sistem. Doğru veriyi temin etme ve dikkat ve özenle kaydedebilme yeteneğini barındıran insani dışlayan değil içine alan bir sistematiğin parçası olduğu fark edilmelidir.

Muhasebe departmanlarında çalışmakta olan personelin kendi kişisel yetkinliklerinin mesleğe uygun olması da bir o kadar önemli konudur. Aksi takdirde personel devir hızının en yüksek olduğu bir alan olması sebebiyle kısa süre içerisinde çalışan temini noktasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Mesleğimizin uzun süren eğitim ve deneyim gereksinimleri düşünüldüğünde gerek çalışana gerekse işverene maliyetleri yüksek olup boşa zaman harcanmasına sebep olacaktır.

Ülkemizde çok az sayıda meslek organının bu konuya eğilimini görmekteyiz. Oysa aramıza yeni katılan stajyer arkadaşlarımızla birlikte doğru işe doğru personel yönlendirmesinin yapılması acilen gereklidir. Uzun süren çalışmalar sonucu emek veren stajyer ile doğru personeli bulamayan işveren en büyük sıkıntıları yaşamaktadırlar. ISMMO yöneticilerinin konuya olan ilgilerini yakinen takip etmem dolayısıyla bugünlerde sayfalarından yapmakta oldukları İnsan Kaynakları Yönetimi duyurularından ayrıca memnun olduğumu belirtmek isterim. Emsal teşkil eden bir uygulama olmasını öneririm.

Yeni dönem aramıza katılan genç stajyerlerimiz her alanda olduğu gibi bizler için de geleceğe dair ışık olmaya devam etmektedirler. Bu noktada bizlerin de mesleği onlara, onları mesleğe hazırlamakta olduğumuz şu zamanlarda bazı noktalarda ayrımlar yaparak mesleğin önemini daha da yukarılara taşımayı görev edinmeliyiz.

İşletmelerde "ön muhasebe ve sekreterlik " gibi aslında ayrı ama birleştirilmiş departmanların ayrımı son derece aciliyet taşımakta. Her ne kadar muhasebenin bir süreç olduğunu vurgulasak da bu "ön muhasebe" ifadesinden uzaklaşamıyoruz ne yazık ki. Büro Yönetimi ve Sekreterlik tamamen bambaşka bir eğitimi gerektirse de işverenlerin her iki alana hükmeden personel beklentileri zaman içinde bekleneni karşılamayan bir iş ilişkisine dönüşerek hüsranla sonuçlanabiliyor. Eğitim seviyesi gelişmekte olan bir ülke olmamızın avantajlarını kullanarak branşlaşmaya önem göstermek yüksek performansla çalışan kazanmanın önünü açacaktır.

Bildiğiniz üzere her sayıda yalnızca birkaç konuda değinebildiğim yeniliklerden bir tanesine daha, bu yazımda sıkça sorulan bir soru olması sebebiyle vurgulayarak, yazımı noktalamak istiyorum.

Defter ve belgeleri incelemede olanlara getirilen imkânlar

31/03/2018 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak 18/05/2018 tarihinden önce başlanıldığı halde tamamlanmamış olan vergi incelemeleri ile tarh, tahakkuk ve takdir işlemlerine, bu kanunun matrah ve vergi artırımlarına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, devam edilecektir. Öte yandan, matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (18 Mayıs 2018) önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin 31 Temmuz 2018 tarihine kadar sonuçlandırılması gerekmektedir. Ancak 18 Mayıs 2018 tarihinden önce başlayan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin 31 Temmuz 2018 tarihine kadar tamamlanamaması hâlinde; mükelleflerin matrah ve vergi artırımı başvuru süresinin sonuna kadar (31 Ağustos 2018) başvuruda bulunmuş olmaları şartıyla, 31 Temmuz 2018 tarihinden sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden raporlar ve kararlar üzerine tarhiyat yapılmayacağından, vergi incelemesi ve takdir işlemlerine devam edilmeyecektir. Mükellefler sadece artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan veya artırılan vergileri ödeyeceklerdir. 
Bununla birlikte, söz konusu inceleme ve takdir işlemleri 31 Temmuz 2018 tarihine kadar sonuçlandırılırsa ve mükellef inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce Kanunun yayımlandığı tarihten sonrası için hesaplanacak gecikme faizinin, Vergi aslına bağlı olmayan (usulsüzlük ve özel usulsüzlük) cezanın %25’inin, ödenmesi şartıyla, 
Vergi aslının kalan %50’sinin, Vergi aslına bağlı olan (vergi ziyaı) cezaların tamamının, Vergi aslına bağlı olmayan cezaların (usulsüzlük ve özel usulsüzlük) kalan %75’inin,  Gecikme faizinin tamamının, tahsilinden vazgeçilecektir.

Sevgili okurlar bir sonraki sayıda bir araya gelmek dileğiyle şimdiden bayramınızı tebrik ediyor huzurlu sağlıklı nice bayramlarda buluşmayı temenni ediyorum.

Bu köşe yazısı 2911 kez okundu