Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un, Türkiye'de 42 ilin faydalandığı Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) ile ilgili olarak harekete geçtiğini, Kayseri'nin de bu program kapsamına alınması için girişimlerde bulunarak Ersoy’un, 3,4 milyar TL'lik hibe edilecek fonlardan Kayseri'nin de yaralanması için TKDK Başkanı Hakan Kalender ile görüştüğünü geçen ayki köşe yazımızda yazmıştık. Baki Ersoy "Bu program sayesinde hem göç önlenecek hem ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağlanacak. Kayserimizin bu teşviklerden, hibelerden yararlanması için takipteyiz. Görüşmeleri yaptık" demişti. Olur ya da olmaz fakat takipte olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Bu ay ise bir güzel haberde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir den geldi. TBMM’ye verdiği yazılı önerge ile ”Ankara-Niğde Otoyolu Projesinin Kayseri’yi de içerisine alan daha geniş bir kapsama ulaşması konusunda Bakanlığınızca yürütülen bir çalışma var mıdır? Şayet var ise bu hat hangi güzergâh ile Kayseri’ye bağlanabilecektir?” diye sordu. Tüm Türkiye de en ücra köşelerinde bile otoban varken Kayseri de olmaması büyük bir eksiklik diye ifade etti. Bu vesileyle hayata geçmesini arzu ediyor vekillerimizi çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz.
Kayseri de yıllardır gayrimenkul alım satım ve kiralamada hep döviz üzerinden işlemler yapılmıştır, Maalesef ki en zor dönemlerde bile Kayserili tüccarlar dövizden vazgeçebilmiş değil.
Kiranın döviz cinsinden belirlendiği ve dövizinde değer kaybına uğradığı durumlarda, kiralayanın mağduriyeti de ortadadır. (Ben bugüne kadar döviz düştüğünde payına razı olan mülk sahibi görmedim) Kiralayan, her geçen ay dövizin TL karşısında değer kaybı nedeniyle reel anlamda TL karşılığı daha az gelir elde etmektedir.
Görünen o ki döviz cinsinden kiralamalarda, yalnızca kiracı değil, bazı durumlarda da kiralayan mağdur olabilmektedir. Bu ikinci şık kiralayanın mağdur olduğu bir durumla karşı karşıya gelen olmamıştır oysaki döviz ve altın ile kiralamalarda yıllık artış yapılmasına kanunlar müsaade etmezken.
Bu konuda, yabancı para ile yapılan sözleşmeler ya ülke parasına yönlendirilmeli ya dadövizle kiralamalara da "kira tespit davası" yolu açılabilmeli. Tabi bu kısa vadeli bir çözüm yolu. Özellikle Kayseri OSB bölgesini ele alacak olursak üretim ve istihdam sağlayan firmalarınız dövizdeki hareketlenmelerle birlikte neredeyse kiracıya çalışır durumdalar. Peki kiralayanlar imalatçı mı? İstihdam mı sağlıyor? İhracat mı yapıyor? Yoksa doktor, avukat, inşaatçı olup kiraya verdiği fabrikanın kendisini 8-10 yıl arasında amorti edip etmediği ile mi ilgileniyor. Velhasıl serbest piyasa vs. diyebilir köşemize de çekilebiliriz. Böylesine zorlu bir dönemde sanayicilerimize sahip çıkarak kiralardaki sorunları aşmamız gerekiyor en büyük sorumlular ise Sanayi Odası ve OSB bölge müdürlükleridir.
İhtilaflar çoğalmadan, zaman ve fırsat varken, sanayicilerimizin kira konusunda ki dertlerine acil bir düzenleme yapılmasında ve mülk sahiplerine yaptırım uygulamakta yarar var. Ve bunu biz Kayserili iş adamları olarak kendimiz yapacağız aksi taktirde Ankara, Konya, Çorlu gibi illerin kiraları çok daha uygun olduğu için sanayicilerimiz başka şehirlere kaçabilir veya daha büyük sıkıntılar yasayabilir.