GÜNCEL:
Yüksel Ayça SEZER

Yüksel Ayça SEZER

Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolu: Uzlaştırma

Merhaba değerli okuyucularımız Arabuluculuk yazımıza gösterdiğiniz ilgi için öncelikle şükranlarımı sunuyorum. Ceza hukukunda da hukuk davalarında olduğu gibi “onarıcı adalet” anlayışı çerçevesinde bu kez suçtan etkilenene anlaşmazlığın çözümünde aktif katılım imkanı tanıyarak manen ve/veya madden uğradığı zararı giderildiği, failin ceza almasının dışında bir yol ile neticenin düzeltildiği ve cezai sorumluluğunu ortadan kaldırdığı, tarafların işbirliğinde yine kazan-kazan ilkesine uygun alternatif bir çözüm yoludur.

 24.11.2016 yılında Ceza Muhakemesi Kanunu’da yapılan bir takım değişiklikle “Uzlaştırmacılık” kurumu aktif hale getirilmiş bu anlamda Adalet Bakanlığı Bünyesinde Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı ve adliyelerde uzlaştırma savcılarının görev aldığı uzlaştırma büroları kurulmuştur. Uzlaştırmacılık için 2018 yılında sınav düzenlenecek olup sınavın sonuçlanması ile birlikte alanında uzmanlaşmış Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulan sicile kayıtlı uzlaştırmacılar bu süreci yürütecektir.

Uzlaştırma prosedürünü anlatacak olursak;

Uzlaştırmanın tarafları olan mağdur/suçtan zarar gören ve şüpheli/sanık gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olmalıdır. ( Belediye SGK gibi kamu tüzel kişilerine karşı işlenen suçlar kapsam dışındadır). İstisnaları olmakla birlikte soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olan suçlar (hırsızlık, kişilerin huzur ve sükunu bozma, basit kasten yaralama, tehdit, hakaret vb.) Şikayete bağlı olmamakla birlikte bir suçun bu kapsama dahil olabilmesi için açık bir yasal düzenleme olmalıdır, soruşturma ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar uzlaştırma kapsamında değildir, uzlaşma kapsamında olan bir suç ile kapsam dışında bir suçun birlikte işlenmesi halinde uzlaşma prosedürü uygulanacaktır. Suça sürüklenen 18 yaşından küçük çocuklar bakımından ise farklı bir yasal düzenleme getirilmiştir.

Uzlaştırma süreci soruşturmayı yürüten savcı, soruşturma aşamasında bir şekilde uzlaştırma prosedürü işlenememiş kovuşturma dosyalarında ise hakimler tarafından kendiliğinden gözetilerek dosya uzlaştırma bürosuna gönderilmekte, büroda görevli savcılar tarafından ise uzlaştırmacı görevlendirmesi yapmaktadır. Uzlaştırmacı süreci 30 gün içerisinde sonlandırmalıdır, süre bir kereye mahsus olmak üzere Cumhuriyet Savcısının onayıyla 20 güne kadar uzatılabilir. Önemli bir husus ulaştırma süreci soruşturma/kovuşturma boyunca sadece bir kez uygulanabilecektir.

Peki süreç nasıl işleyecektir? Bu süreçte de arabuluculuk kurumunda olduğu gibi gizlilik, tarafsızlık, bağımsızlık ilkeleri uyarınca tarafların özgür iradeleri ile katıldıkları bir süreçtir. Uzlaştırmacı olası sonuçları taraflara aktararak uzlaşma teklifini iletecektir tarafları uzlaşmaya davet edecektir, yazılı teklif formunun tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde uzlaştırmacıyla iletişim kurmayan taraf uzlaşma teklifini reddetmiş sayılacaktır. Uzlaşma görüşmelerinde mağdur/suçtan zarar gören zararının giderilmesini talep edebileceği gibi farklı bir edim (vakıflara yardım, ağaç bağışı kitap okuma, özür dileme gibi edimler) talep edebilecektir. Uzlaşma sağlanması halinde zarar gören tarafından açılan tazminat davalarından feragat edilmiş sayılacak ve dava açılmamışsa bir bu konu sebebi ile tazminat talebinde bulunulamayacaktır. Uzlaşmanın diğer bir neticesi de uzlaşma neticesinde hazırlanan raporun taraflarca imza altına alınmasından sonra tarafların uzlaşmadan vazgeçmesi mümkün değildir, soruşturma evresinde uzlaşma sağlanması halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir.

Özetle, kanunda sayılan suçlarla sınırlı olmak kaydı ile suçtan zarar gören/mağdurun görenin zararının giderildiği, şüphelinin ceza almaktan kurtulduğu, tarafların psikolojik anlamda rahatladığı yine kısa bir sürede netice alınan onarıcı adalet anlayışını benimsemiş uzlaştırma kurumu aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Dileriz ki; bu kurum ile hem yargının iş yükü azaltılır hem de toplumsal barışın sağlanması adına olumlu bir adım atılmış olur.

Bu köşe yazısı 3909 kez okundu