27 Yıllık Kaliteli ve Güvenilir Marka: Ünal Süt

Ünal Süt ve Süt Ürünleri firması CEO’su Abdulkadir Ünal ile hem firmaları hakkında hem de sektörleri hakkında faydalı bir röportaj gerçekleştirdik. Teknolojik bir tesiste kaliteli ürünler ürettiklerini belirten Abdülkadir Ünal, gıda sektörünün günümüzün en büyük tehlikelerinden birisi olduğunu vurguladı.
15 Mart 2018, Perşembe
Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş
Kayseri Ekonomi & Ticaret: Abdülkadirbey, kendinizi okuyucularımız için tanıtabilir misiniz lütfen?

 

Abdülkadir Ünal: 1965 Kayseri doğumluyum. İmam Hatip lisesi mezunuyum. Yaklaşık olarak 30 senedir süt ve süt ürünleri sektöründe iştigal ediyoruz. Evliyim ve 3 çocuk babasıyım.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: Firmanızın tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

Abdülkadir Ünal: Ünal Süt, 1984 yılında 50 m2’lik küçük bir işletme olarak kuruldu. Kuruluşunda Mustafa Ünal şahıs işletmesi olan firmamız 1998 yılında şirketleşerek Ünal Süt ve Süt Ürünleri ünvanını almıştır.   Sivas yolu üzerinde bulunan tesislerimizde yaklaşık olarak 15 sene boyunca faaliyet gösterdik. Tarım Bakanlığının hijyene dayalı işletmeler kurulması amacı ile yapmış olduğu yeniliklerden dolayı 2012 yılında Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesinde 11.000 m2 alan üzerinde 3.800 m2 kapalı alana sahip tesisimize taşındık. Firmamızda günümüz itibari ile 50 kişi istihdam ediyoruz.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: Üretim kapasiteniz ve üretmiş olduğunuz ürünler hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

Abdülkadir Ünal: Kapalı alanda günlük işleyebileceğimiz süt kapasitemiz 150 ton. Şu an için günlük 60 ton süt işliyoruz. Bizim amacımız çok süt üretip çok mal satmak değil. İnsan sağlığına zarar vermeden kaliteli ürünler üretmek temel misyonumuz. Beyaz peynir, kaşar peynir, lor peynir, ayran, kaymak, tereyağ, krema ve yoğurt üretiyoruz. ISO, HACCP ve Halal Gıda sertifikalarına sahibiz.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: Günümüzde insanların gıda firmalarına olan güvenleri ne yazık ki giderek azalıyor. Bu konu hakkında düşünceleriniz neler?

 

Abdülkadir Ünal: Sizin de belirtmiş olduğunuz gibi maalesef hileli ürünlerden dolayı gıda terörü başını almış gidiyor. İnsan sağlığına ciddi zararlar veriliyor. Gıda terörünün insan sağlığına verdiği zarar inanın terör örgütlerinin yarattığı zarardan çok daha fazla. Bugün gıdalar ile vücudumuza giren hissetmediğimiz yabancı katkı maddeleri 20-25 sene sonra sağlığımızda büyük hasarlara sebebiyet veriyor. Günümüzde şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıkları, karaciğer rahatsızlıkları ve kanser gibi hastalıklar ne yazık ki çoğunluklar gıda kaynaklı. O yüzden gazeteniz aracılığı ile buradan okuyucularınıza kaynağı belli olmayan ve markasız ürünleri tüketmemelerini özellikle tavsiye ediyorum.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: Ürünlerinizi nerelerde satıyorsunuz?

 

Abdülkadir Ünal: Bakkallardan resmi kurumlara kadar geniş bir alıcı grubuna ürünlerimizi satıyoruz. Kayseri’de Beğendik, Şehzade, Kilo, Özpol marketlerinde ürünlerimiz satılıyor. Metro Toptancı Marketlerde toplamda 6 ilde ürünlerimiz mevcut. BİM marketleri ile şu anda devam eden görüşmelerimiz var. Hatta biz bu röportajı yaparken BİM heyeti tesislerimizde incelemelerde bulunuyorlar. Ağırlıklı olarak toplu tüketim yerlerinde güçlüyüz. Resmi kurumların ihalelerine giriyoruz. Okullar, yurtlar, hastaneler, fabrikalar vb. Ürünlerimizi bölgesel olarak satıyoruz. İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi, Güney Doğu Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve İstanbul’un bir kısmında varız. Toplam 35 ilde bayilerimiz aracılığı ile satışlarımızı gerçekleştiriyoruz.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: Toplam 35 şehire ürünlerinizi yolluyorsunuz. Süt ürünleri bozulmaya müsait hassas ürünler. Sevkiyatlarınızı nasıl yapıyorsunuz? Stok yönetimi konusunda ne durumdasınız?

 

Abdülkadir Ünal: Programlanmış bir route’umuz var. Route’un dışında ürünü çabuk bitip talep geçen bir bayimiz olursa soğutuculu lojistik firmaları dediğimiz netlog ile yolluyoruz. Güzergahın üzerinde bir yer olursa eğer biz kendi araçlarımızla sevk ediyoruz. Araçlarımızın tamamı frigofrik ve uzaktan izleme ve kontrol edebilme imkanı olan araçlar. Sıcaklıkta bir değişme olsa uzaktan anında müdahale yapabiliyoruz.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: En büyük hammaddeniz süt. Süt alımlarını nerelerden temin ediyorsunuz ve nasıl muhafaza ediyorsunuz?

 

Abdülkadir Ünal: Develi, Bünyan, Akkışla, Talas, Erkilet bölgelerinde bulunan taşeronlardan alım yapıyoruz. Daha önceleri kendimiz alım yapıyorduk. Bölgelerde süt toplama merkezleri kurulunca alımlarımızı buralardan yapmaya başladık. Yıllık alım sözleşmeleri yapıyoruz. Mart ayından Ekim ayı sonuna kadar sabah ve akşam sütleri toplanır. 4 derece soğutulan bu sütleri toplama merkezlerinde ilk kontrolleri yapıldıktan sonra süt tankerlerimiz ile fabrikamıza naklederiz. Fabrikada kimyagerlerimiz ve mühendislerimiz sütün teknik kontrolleri yaptıktan sonra verilen iş emrine bağlı olarak hangi birime ne kadar hangi özelliklerde süt lazımsa üretim hattına dahil edilir. Ayrıca belli bir miktar süt stoklarımızda hazır tutulur. Eğer ki üretimden fazla süt gelir ise gelen fazla sütleri -18 derecede kaşar telemesi yaparız. Sütün az olduğu dönemlerde bu telemelerimizi çözüp kaşar olarak üretime dahil ederiz.

 

Kayseri’de sektörümüzde faaliyet gösteren 20 civarında irili ufaklı işletme var. Kayseri’nin günlük 600 ton süt üretimi mevcut. Kayseri’de faaliyet gösteren kayıtlı işletmelerin kullandıkları süt ise günlük 110 ton civarında. Geri kalan sütleri ulusal firmalar satın alıyorlar. Ünal süt olarak Kayseri’de günlük kullanılan 110 ton sütün 60 tonunu biz işliyoruz.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: 2018 yılı ve sonraki yıllar için yeni yatırım planlarınız var mı?

 

Abdülkadir Ünal: Yapmış olduğumuz işten dolayı teknolojik gelişmeleri sürekli olarak takip etmek zorundayız. Şu anda ulusal çapta üretim satan büyük firmaların makine ve teçhizatlarının minyatür hali bizde de mevcut. Bütün makinelerimizde otomasyon kullanmaya önem gösteriyoruz. Az evvelde ifade etmiştim. Günlük olarak 150 ton süt işleyebilme kapasitesine sahibiz ama günlük 60 ton süt işliyoruz. Güvenli ve emin adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz. Agresif bir pazarlama politikası yerine adım adım büyümeyi ve gelişmeyi temel stratejimiz olarak belirlemiş durumdayız. Sektörümüzde yoğun bir rekabet ortamı var. Bizde kendi imkanlarımız dahilinde bu rekabette var olmaya çalışıyoruz. Halihazırda Türkiye’de 6 Metro Toptancı Marketlerde ürünlerimiz satılıyor. Türkiye genelindeki tüm Metro Toptancı Marketlerinde ürünlerimizin satılması hususunda görüşmelerimiz devam ediyor. Yine BİM marketleri ile şu anda görüşmelerimiz devam ediyor. Antlaşma sağlayabilirsek BİM marketlerine de ürün satışlarımıza başlayacağız. İlerleyen yıllarda entegre bir çiftlik yatırımı yapmayı planlıyoruz. Bu yatırımımızla ilgili gerekli teşviklerin çıkmasını bekliyoruz.

 

Kayseri Ekonomi & Ticaret: Sektörünüzde yaşamış olduğunuz en büyük sorunlar neler?

 

Abdülkadir Ünal: Sektörümüzün bence en büyük sıkıntısı; piyasada kontrolsüz üretilen ve satılan, etiketsiz, markasız ürünler. Tarım İl Müdürlüğü yetkililerini birçok kez ziyaret ederek bu rahatsızlığımızı birçok kez dile getirdik. Fakat bir türlü bu üretimleri yapan şahısların ve merdiven altı işletmelerin bir türlü önüne geçilemiyor. Bugün Kayseri’de hiçbir kaydı olmayan günlük 10-15 ton arası yoğurt satışı mevcut. Bu yoğurtlar hem kayıtsız yani belgesiz hem de hangi şartlarda üretildikleri bile belli değil. Hal böyle olunca yerel bir firma olarak merdiven altı üretim bizim pazar payımızın azalmasına neden oluyor. Bir diğer sorunumuz ise ödemeler dengesi. Biz süt alımlarımızı peşin olarak gerçekleştiriyoruz. Pazarda ürünlerimizi 90-180 gün arasında değişen vadelerde satabiliyoruz. Günlük 60 ton süt işliyoruz. Bu yıllık 22 bin ton süte karşılık geliyor. Yoğun rekabet de yaşadığımız düşünülünce öz kaynak veya yabancı kaynak bulmak bizler için büyük bir zaruriyet haline geliyor. Süt fiyatları son iki yılda %50 artış gösterdi. Tüketicinin geliri bu oranda artmıyor doğal olarak. Bizim yapmış olduğumuz ürünleri yeni doğmuş bebeğinden tutunda 90 yaşındaki yaşlı vatandaşlarımızda tüketiyor. Fiyatlardaki bu artışlarla birlikte hileli ürünler ucuz satıldıkları için talep görmeye başlıyor. Bugün katkısız hakiki tereyağ 35-40 TL arasında satılabilir. Ama pazarda 20-25 TL’ye tereyağ satıldığını görüyoruz. Devletin buna resmiyette göz yumuyor olması da ayrı bir üzücü durum. Etiket kısmında ‘tereyağ benzeri ürün’ yazıldığı taktirde katkı maddesi mevcut olan ürünler gerçek tereyağ ile eş değer olacak şekilde satılıyor ne yazık ki.

EN SON HABERLER